9 Ağustos 2012 Perşembe

Uluslararası Prestijimiz

Tarihi binlerce yıl öncesine ait bir millet olmanın gururu içerisindeyiz. Devlet yönetiminde üstün bir yeteneğe sahibiz ve gerçekten ayak bastığımız topraklara adaleti ve barışı götürmüşüz. Bugün durduğumuz nokta tamamen bununla alakalıdır. " Yurtta sulh cihanda sulh. " Atatürk'ünde dediği gibi böyle bir çizgi çekmişiz politikalarımızın önüne. Yürüdüğümüz yol bu güzergahtadır.
Görüldüğü üzre ortadoğuda ipler çok gergin. Ben olaylara bakarken genel anlamda devlet politikası gözüyle bakarım. Çünkü kişilerin politikalarıyla devletin yürüyeceğine inanmam. Bu olaylara partisel değilde Milletsel bakmanın faydalı olacağı gözündeyim. Türkiye Cumhuriyeti şu anda geldiği nokta itibari ile Ortadoğuda barış köprülerini oluşturmuş durumdadır. Gerçekten dış ilişkilerde başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Bunun kanıtı ise Suriye'nin İran istedi diye uçağımızı düşürmesidir.
İran neden istesin ki? Bakın bu sadece teori. Birazda daha açmak isterim. Bu ellerine geçen bir kozdu ve değerlendirdiler. Hatta bir iki adım ilerleyerek şunu söylemek isterim, " Suriye tarihinde ki en başarılı hareket". Neden mi? Çünkü Türkiye kıskaca sıkıştırılmış oldu. Saldırırsa amerikan uşağı, saldırmazsa korkak olarak kalacaktır. Ve Ortadoğuda üstlenmiş olduğu liderlik rolü sekteye uğratılmış olacaktır. Bize düşen ise Savaş ile Barış'ın tam ortasından sahneye girmektir. İyi düşünülmüş ve bir kaç adım sonrası hesaplanmış bir stratejidir.
Az öncede belirttiğim gibi Suriye, İran ve Rusya Ortadoğuya alın hayallerinizde ki Türkiye'nin uçağını düşürdük demiştir. Ve buna karşılıkta gereken tepkiyi görmeleri gerekmektedir. Savaşa girmek çözüm değildir lakin sessizde kalınamaz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder